Gördün di mi onu? Karizmatik böyle, zeki hem, the jedi path'i yalamış, yutmus... gücün de ışık tarafında üstelik. ümitlendin de di mi? ışın kılıcı var lan adamın, kurtarcak seni bu hayattan. bundan iyisi azerothda fire mage ya da holy paladin. öyle yani... ne yaptın? iki sohbet, iki mıç mıç... adam çamları devirmeye başladı bile aslında ama, senin bir ayağın yerde, bir ayağın cumhuriyetçilerin uzay gemisinde. arada kaçıyor tabii devrilen çamlar.
Prenses Leia-Padme arasında bişi hissediyorsun kendini. Herif, göz altı morluklarını falan bile seviyor di mi? Öyle aşmış, sanırsın dünyanın en büyük sorunu göz altı morlukların. Hah, yedin ayvayı. İşin kötüsü o ayva pişmemiş, reçellenmemiş, üstüne kaymak falan da konmamış. Sade ayva... dalından koparıldığı gibi. Yut, yut sen şimdi onun suyunu, posasını nasıl yiyip yutacağına sonrasında karar veririz nasıl olsa. Siktir et, keçiboynuzu da böyle zaten, bir kaç damla bal için, kemirip durursun tahtayı.
Sen görmezden gelirken devrilen çamları, güçte bir denge değişiminin olduğunu da hissediyorsun hafiften. Böyle bir "dark side of the force" dürtüyor seni. Sorgulamaya başlıyorsun hem kendi hislerini, hem de o toz kondurmadığın Jedi'ın hislerini. Aman canım ne olacak, koskoca konsey var hayatında, güveniyorsun, yok lan olmaz bişi diye...
Taa ki senin o koskoca Jedi, devirene kadar o sütü... kadınlık var lan serde... alt tarafı süt dökülmüş diye, saldır şimdi viledaya. Süt döküldü dökülmesine de... kızıyorsun bir yandan da. Eşek kadar ışın kılıcını kaç defa şu evin içinde açma, perdeler kırpık kırpık oluyor dedin, dinlemedi. Şimdi de devirdi işte sütü! o jedi path, o ışın kılıcı, o light side of the force... bi de tabii o karizma... yerle bir... ulan dedin... süt lan bu, dökmesine döktü sütü ama... bari bi süt dökmüş kedi modu olsa, yok o da yok... adam bi haklı, bi bişi...
neyse... böyle işte günümüzde insanlar... süt dökmüş jedi modu...
bir de ilkokulda verilen sütler vardı... bizim sınıfta bi çocuk her beslenme teneffüsü öncesinden tuvalet dönüşünde onları devirirdi içmemek için... canmışsın be çocuk sen... serbest çağrışım... iyidir...
Prenses Leia-Padme arasında bişi hissediyorsun kendini. Herif, göz altı morluklarını falan bile seviyor di mi? Öyle aşmış, sanırsın dünyanın en büyük sorunu göz altı morlukların. Hah, yedin ayvayı. İşin kötüsü o ayva pişmemiş, reçellenmemiş, üstüne kaymak falan da konmamış. Sade ayva... dalından koparıldığı gibi. Yut, yut sen şimdi onun suyunu, posasını nasıl yiyip yutacağına sonrasında karar veririz nasıl olsa. Siktir et, keçiboynuzu da böyle zaten, bir kaç damla bal için, kemirip durursun tahtayı.
Sen görmezden gelirken devrilen çamları, güçte bir denge değişiminin olduğunu da hissediyorsun hafiften. Böyle bir "dark side of the force" dürtüyor seni. Sorgulamaya başlıyorsun hem kendi hislerini, hem de o toz kondurmadığın Jedi'ın hislerini. Aman canım ne olacak, koskoca konsey var hayatında, güveniyorsun, yok lan olmaz bişi diye...
Taa ki senin o koskoca Jedi, devirene kadar o sütü... kadınlık var lan serde... alt tarafı süt dökülmüş diye, saldır şimdi viledaya. Süt döküldü dökülmesine de... kızıyorsun bir yandan da. Eşek kadar ışın kılıcını kaç defa şu evin içinde açma, perdeler kırpık kırpık oluyor dedin, dinlemedi. Şimdi de devirdi işte sütü! o jedi path, o ışın kılıcı, o light side of the force... bi de tabii o karizma... yerle bir... ulan dedin... süt lan bu, dökmesine döktü sütü ama... bari bi süt dökmüş kedi modu olsa, yok o da yok... adam bi haklı, bi bişi...
neyse... böyle işte günümüzde insanlar... süt dökmüş jedi modu...
bir de ilkokulda verilen sütler vardı... bizim sınıfta bi çocuk her beslenme teneffüsü öncesinden tuvalet dönüşünde onları devirirdi içmemek için... canmışsın be çocuk sen... serbest çağrışım... iyidir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder